Bir durumun şimdisinden geleceğe bakmak tabi geçmişi de kapsayan bir bütünlük içerir, ama geçmiş; aşılması gereken bir değişimi de öneriyorsa, geçmişe saplanıp kalmak, şimdinin içinde oyalanarak, geleceği özlenen duruma taşımaktan uzaklaştırır. Bir düşünceyi geliştirmek, çağa taşımak, geleceğe bırakmak bireysel ve toplumsal gelişmeyi de işaretler. Çağın önderlerini; sanat, edebiyat, bilim, felsefe ve liderlerin ürettiklerini ya da gösterdiklerinin ötesini görmek, geçmişi yapanların da yüzlerce yıl kalıcılığını sağlar.
Dünya liderlerine baktığımızda bin yılı aşan tek lider Atatür’tür. Diğer liderlerin anıtları bile kalmadı, ama görüyoruz ki Türkiye tam da şimdi Atatürk’ün bıraktıklarını geleceğe taşıyabilmesi için O’nu en iyi anlama ve yorumlama sürecine girmesi gerekir.
Çağdaş yaşamın izleyicisi olan gençler Atatürkçülüğü, O’nun ağzından çıktığı her şeyi taklit ederek artık bir yere gidemez. Bu ezberlenmiş kopyacılık, gericiliktir. Toplum liderleri yüzlerce yıl sonrasını görebilirler ama o kadar. Gösterdiklerini anlamak, yapılanı yorumlayabilme yetisinden geçer. Bu anlaşılmamışsa liderin yaptığı, söylediği her şey çağın gerisinde kalır.
Gençllik, Atatürk düşüncesini, onun gösterdiği çağdaş yolu nasıl ve ne zaman daha ileriye taşıyabilir? Gelecek için söyleyecek sözünüz var mı? Şimdiden geleceğe kalıplara sığınmadan neler söylemek istersiniz!