Öncelikle şunu belirtmekle başlamak istiyorum, insan gözü analog bir
yapıdır ve dijital bir terim olanBeyindeki görme merkezi gözlerden
gelen ışık bilgisini aynen bir film perdesi gibi algılayamaz. Beyin
gelen ışık bilgisini yorumlayarak görüntü oluşturur. Bu görüntü gözden
beyne giden sinir hücrelerinin yani nöronların hızına bağlı olarak
sürekli yenilenir.
piksel boyutuyla ölçülmesi tam olarak
mümkün değildir.
Örneğin bunu FPS(frame per second) değeri olarak
göz önüne alırsak, bir video filmindeki 30FPS değeri gözümüzün görüntüyü
tümüyle akıcı olarak görmesi için yeterlidir. Fakat bu olay, insan
gözünün 30FPS olduğu anlamına gelmez. İnsan gözünün de belli bir eşik
değeri vardır ve o değerden daha hızlı geçen bir cisme baktığında onun
hareketini yakalayamaz ve hiçbirşey geçmemiş gibi görür. Günümüzde
kullanılan yüksek çekim hızına sahip kameralar kullanılarak bir merminin
hareketi milisaniye mertebesinde rahatlıkla incelenebilmektedir.
İnsan gözünün hızı için basit bir test yapabiliriz.
Öncelikle CRT(tüplü) bilgisayar monitörünüzün dikey tarama frekansını
60 Hz’e getirin. Bunun için, masaüstüne sağ tıklayıp özellikler >
ayarlar > gelişmiş > monitör sekmelerini takip edip Hz ayarlarına
ulaşabilirsiniz. 60 Hz’e getirdikten sonra ekrana 30cm mesafeden
bakarken, monitörün yan tarafında bir nesneye odaklanın ama göz ucuyla
da monitörü görün. Normalde düz bakarken hissetmediğiniz ekran
yenilemesinin nasıl yukardan aşağıya taranarak sayfa sayfa geçtiğini bu
şekilde farkedeceksiniz. Eğer normal bakarken de 60 Hz’i farkediyorsanız
bunu bir de 75 Hz’de deneyin. Kendim 75 Hz’e kadar farkedebiliyorum
fakat 85 Hz ve üstünde artık sayfa sayfa geçişleri göremiyorum. Gözün bu
hızı kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Gözleriyle sürekli detaylı
ve hareketli şeyleri takip eden ve işi gereği yüksek dikkatle çalışan
kişilerde daha hızlı göz refleksleri görülür.
Gözümüzün ışık algılayıcılarının bulunduğu retina,
sinirsel yapıdan oluşan bir zardır. Retinadaki ışık algılayıcıları,
sayısal kameraların algılayıcılarında olduğu gibi sayılabilir
büyüklüklerdir. Hatta, retinanın çukur kısmında(fovea) bu
algılayıcıların sayıları diğer bölgelere oranla daha fazladır ve
retinanın üzerine düşen ışık beyine sıkıştırılarak iletilir. İşte
bu nedenle gözümüz bazen bize oyun oynar ve şekilleri olmadığı gibi
görürüz. Gözümüzdeki ışık algılayıcı hücre sayısı(ya da piksel deyin)
belli bir kritik değerin üstünde olduğu sürece görme kalitesi
etkilenmez. Çünkü görüntüyü beyin tamamlar. Hatta tek gözümüz olmasa
bile görüntü çözünürlüğümüz azalmaz, yalnızca derinlik hissimiz bir
miktar kaybolur. Retina “dekolmanı” olarak adlandırılan ve göz içindeki
ışık hücrelerinin büyük kısmının harap olduğu durumlarda bile görüntünün
bir kısmını eksik görmeyiz. Bunu şöyle benzetebiliriz: Elinizdeki
kameranın merceğinin yarısını kapatıyorsunuz ama ekranda görüntüyü hala
tam görüyorsunuz; çünkü kameranın işlemcisi eksik kısmı tamamlıyor.
Gözün görme kapasitesinin megapiksel olarak ifade edilebilmesi için,
gözdeki reseptörleri piksel olarak düşünüp bir sahneyi beynin hangi
detay seviyesinde oluşturabildiğini test etmek gerekir. İnsan gözü küçük
bir organdır ve üzerine gelen ışığın çok az bir miktarı ile bütün
herşeyi yapar. Fakat yüksek megapiksel kameraların mercekleri oldukça
büyüktür ve buna bağlı olarak karanlık bir sahnede insan gözüne kıyasla
çok daha fazla aydınlanmış alan görürler. Şunu net olarak söylemek
mümkündür ki, eğer göz büyüklüğünde bir mercekle en yüksek megapiksel
oranını alıp fotoğrafı çekip daha sonra insanın aynı manzaraya bakarak
gördüklerini karşılaştırırsak eminim ki insan gözü daha fazla detayı
algılayıp tanımlayabilecektir. Dijital makinenin çektiği fotoğraf ise,
zoom yapılmadan insanın gördüğüne denk biçimde görüntülenip incelenirse
çok daha az detay yakalayabildiği anlaşılacaktır.
Bu nedenle insan gözü yapay merceklerin görüntüsüyle kıyaslanamayacak
kadar mükemmel yaratılmış bir organdır. Ama dijital bir veri olan
megapiksel olarak ifade edilebilir. Bunun hesaplaması yukarıda
bahsettiğim şartlar sağlanırsa, yaklaşık olarak bir değer ortaya
koyularak gerçekleştirilebilir. Ama megapiksel teriminin aslında bir
sahneden alınan görüntünün kaç piksel ile görüntülendiğini ifade eden
bir kavramdan başka birşey olmadığını aklımızdan çıkarmamamız gerekir.
Tabiki ne kadar fazla piksel olursa o kadar detaylı görünecektir fakat
bunun insan gözüne denk gelen oranıyla kıyaslamak için, konuyu başlıca
bir araştırma konusu olarak ele alıp laboratuvar şartlarında incelenmesi
ve deneyler yapılması gerekir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
konuyla ilgili yeni bilgiler ekleyerek katkı yapabilirsiniz..